Değişim – Michel Butor

“Elinizde, Michel Butor’un Değişim romanının son baskısı bulunuyor. Kitabın sayfalarına kısaca göz atarken rasgele birkaç paragrafı okuyorsunuz. Gözünüze ilk çarpan ne?

Bütün ülkelerde romanlar, en azından içeriklerinin özü bakımından, (sözde tarihsel anlatılarda ya da yazarın kurgu cinsini gizlemeye çalışmadığı kurgularda) üçüncü tekil şahıs ya da (göstermelik otobiyografik hikâyelerde veya tam anlamıyla lirik kurgularda) birinci tekil şahıs üzerinden yazılır. Halbuki Değişim, romandaki nadir bölümler haricinde ikinci çoğul şahsa hitaben kaleme alınmıştır: roman yazarı sizi, yani okuru kibarca anlatıya dahil etmiştir ve mektup açacağıyla sayfaları birbirinden ayırırken göz attığınız birkaç satır size bir davetiye, hatta bir ihtarname okuduğunuzu hissettirmeye yetecektir. Bu alışılmadık yöntem, (iddiasına girelim) ne tuhaf bir okumaya davet edildiğinizi sorgulatacak, daha tüm sayfaların kenarını bile açmamışken (tahminimce) merakınızı celbedecektir.”

Biraz olsun huzur bulamayacak mıydınız, duru ve taptaze bir aşkın içtenliğiyle tazelenemeyecek miydiniz?
Korunduğunu düşündüğünüz bu parçanızı da daha şimdiden kemirmeye mi başlıyordu ihtiyarlık?

Orta yaşlı bir adam olan Léon Delmont, Roma’daki sevgilisi Cécile’e sürpriz yapmak ve ona karısından ayrılmaya karar verdiğini söylemek üzere Paris’ten trene biner. Ne var ki tren yolculuğu boyunca yakasını bırakmayan anılar, aniden beliriveren hayaller, tereddütler ve iç hesaplaşmaların girdabında, Léon Delmont sonunda makas değiştirecek, beklenmedik bir karar alacaktır.

Ana kahramanının fiziksel yolculuğu kadar ruhsal yolculuğunu da konu edinen Değişim, sıradışı anlatım tekniği ve ikinci şahıs kipinde ilerleyen hikâyesiyle, Fransa’da 1950’lere damgasını vuran Yeni Roman akımının önde gelen eserleri arasında yer alır. Michel Butor bu romanıyla 1957’de Renaudot Ödülü almıştır. Okurlar, bu baskıda Sürrealist yazar Michel Leiris’in kitapla ilgili incelemesini de bulabilirler.

…soluk soluğa size el sallayan Cécile’i seyredeceksiniz, tren istasyondan ayrılırken büyüyen mesafeyle gitgide ufalacak, sonra rahatsız gece yolculuğu için yerinize oturacaksınız, bu kez kitap da okuyamayacaksınız çünkü aklınız fikriniz Cécile’de olacak, hatta o kadar ki, kompartımanınızdaki diğer yolcular ve Roma Tuscolana, Roma Ostiense, Roma Trastevere banliyö istasyonlarındaki peronlarda tren bekleyen herkes size onun gözleriyle bakıp, onun dudaklarıyla gülümseyecek.

Satın almak için tıklayın