16** yılının bir günü, bir İngiliz denizci, Barbados’a yelken açmış Christ the King gemisinin güvertesinde annem Abena’ya tecavüz etti. Ben bu tecavüzden dünyaya geldim. Bu nefret dolu, aşağılayıcı eylemden.
Guadeloupe doğumlu Maryse Condé, dünya çapında tanınmasına rağmen Türk okuyucunun henüz tanışmadığı bir yazar. 1986 yılında yayımlanan ve büyük ün kazanan bu romanında, 1692 yılında Salem Cadıları davasında yargılanan köle Tituba’nın hikâyesini anlatır. İngiliz bir denizcinin tecavüzünden hamile kalan köle Abena’nın dünyaya getirdiği kızı Tituba, evlendikten sonra kocasıyla birlikte rahip Samuel Parris tarafından satın alınarak Amerika’da önce Boston’a, ardından da Salem kasabasına götürülür. Bitkiler konusundaki bilgisi ve şifacılığıyla hayatı boyunca cadı olarak görülen Tituba, önce Samuel Parris’in karısı, kızı ve yeğeninin, ardından kasaba sakinlerinin önyargıları ve yanlış anlamaları nedeniyle yargılanarak hapse atılır. Romanda kölelik, kölelerin ümitsizliği, isyanları, ırkçılık, köle sahiplerinin vahşeti ve Hristiyan sofuluğu okuyucuya tokat gibi çarpacak bir gerçeklikle yansıtılır. Condé, bu romanında Tituba’nın yargılama esnasındaki sorgusunun gerçek arşivlerde bulunan kayıtlarından alıntılara da yer vermiştir.
Ben, Tituba raflarda yerini almaya hazırlanıyor – 724sanat.com
Maryse Condé’nin ödüllü kitabı geliyor – Dadakitap.com
Ali Bulunmaz’ın makalesi – Gazete Duvar
Sibel Oral’ın makalesi – Gazete Oksijen
Pınar Taşçı’nın yazısı – Bookinton
Adalet Çavdar’ın makalesi – Birgün gazetesi